Allâhü Teâlâ, Ramazan ayının her gecesi şöyle buyurur: “Bir isteği olan yok mu, istediğini vereyim. Tevbe eden yok mu, onun tevbesini kabul edeyim. Bağışlanmak isteyen yok mu, onu bağışlayayım!” Allâhü Teâlâ, Ramazan ayının her günü iftar vaktinde, azâbı hak etmiş milyonlarca kişiyi cehennemden âzâd eder. Ramazan ayındaki cuma gecesi ve gündüzünün her saatinde, yine azâba müstehak olmuş milyonlarca kişiyi cehennemden âzâd eder. Ramazan ayının son gününde ise Ramazan ayının başından sonuna kadar affedilenlerin sayısı kadar kişi, cehennemden âzâd edilir.
Kadir Gecesi olduğunda da Allâhü Teâlâ, Cebrâil Aleyhisselâm’a, meleklerden bir toplulukla beraber yeryüzüne inmesini emreder. Cebrâil (a.s.) meleklere şöyle der: ‘Allâhü Teâlâ, ümmet-i Muhammed’e rahmet nazarı ile baktı, onları affedip günahlarını bağışladı. Ancak dört kimse hâriç: Devamlı içki içen, ana babasına âsî olan, sıla-i rahimde bulunmayan (yakın akrabası ile alâkasını kesen), Müslüman kardeşiyle üç günden fazla küs duran.’
Bayram gecesine ‘leyletü’l-câize’ yani ‘mükâfât gecesi’ denir. Bayram günü sabah vaktinde Allâhü Teâlâ, meleklerini yeryüzünün her tarafına gönderir. Her bir melek, bir sokağın başına geçerek: ‘Ey Muhammed ümmeti! Kerem sâhibi Rabbinizin huzûruna çıkın. Çünkü o, bol bol veriyor ve büyük günahları bağışlıyor.’ derler. Bunu insan ve cinlerin dışındaki bütün yaratılmışlar duyar. İnsanlar bayram namazlarını kılmak üzere evlerinden çıktıklarında Allâhü Teâlâ meleklerine: ‘Ey meleklerim! Bir işçi, işini bitirince alacağı karşılık nedir?’ buyurur. Melekler, ‘Ey Rabbimiz! Alacağı ücretin tam olarak ödenmesidir.’ buyururlar.
Allâhü Teâlâ onlara: ‘Ey meleklerim! Sizleri şâhit tutuyorum ki onların Ramazan’da tuttukları oruçların, kıldıkları namazların sevâbı olarak ben de onlara rızâmı ve mağfiretimi veriyorum.’ buyurur. Sonra Allâhü Teâlâ: “Ey kullarım! Benden isteyin. İzzetime ve celâlime yemin ederim ki bugün dîniniz veya dünyânız için benden ne isterseniz onu vereceğim.” buyurur. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
/ FAZİLET TAKVİMİ 30 Nisan 2020, Perşembe