Büyük hadis âlimlerinden Abdullah bin Ömer Kavârîrî (r.a.) şöyle anlatıyor: “_Ben ömrümde hiçbir zaman yatsı namazının cemâatini kaçırmamıştım. Bir gece evime bir müsafir geldi. Ben de onunla meşgul olmam sebebi ile yatsı namazının cemâatini kaçırdım. Namazı kılmak için Basra mescitlerine gittiğimde insanların tamamının namazlarını kılmış ve mescitlerin kilitlenmiş olduğunu gördüm. Sonra evime döndüm. Kendi kendime şu hadîs-i şerîfi okudum: ‘Muhakkak ki cemâatle namaz, münferid (tek başına kılınan) namazdan yirmi yedi derece daha fazîletlidir.’ Ve yatsı namazının farzını kıldıktan sonra yirmi yedi derecelik fazîlete nâil olabilmek için yirmi yedi kere daha dört rekatli nafile namaz kıldım. Sonra uyudum ve şöyle bir rüya gördüm:
Sanki ben kavmim ile beraber at üzerinde gidiyordum. Onlara yetişmek için atımı zorluyordum fakat onlara yetişemiyordum. Onlardan birisi bana doğru dönüp ‘Atını zorlama, sen bize yetişemezsin.’ dedi. Ben de ‘Niçin?’ diye sordum. O kimse bana ‘Biz yatsı namazını cemâatle kıldık, sen ise tek başına kıldın.’ dedi. Hüzünlü ve kederli olduğum halde uyandım. Hazret-i Allah’tan bu hususta yardım ve tevfik talep ederim. Muhakkak o, cömert ve kerîmdir._”