Esmâ binti Yezîd el-Eşheliyye (r. anhâ), Ensâr’dan ve Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e bîat eden hanım sahâbîlerdendir. Hanımların suallerini Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v.) ulaştırdığı için “Hatîbetü’n-Nisâ” (kadınların sözcüsü) diye meşhur olmuştur.
Kendisinden birçok hadîs-i şerîf rivâyet olunmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile beraber Hayber’e ve diğer bazı harplere katılmıştır. Yermûk Harbi’nde bir çadır direği ile dokuz Rum askerini öldürdüğü bildirilmiştir. Hicrî 30 senesinde Şam’da vefat etmiştir.
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e bîatini şu şekilde anlatmıştır: “Ben, Resûlullâh’ın (s.a.v.) bîat aldığı kadınlardanım. O zaman cesaretli genç bir kız idim. Resûlullâh’a (s.a.v.), ‘Yâ Resûlallâh! Elinizi uzatın, (musâfaha ederek) size bîat edeyim’ dedim. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), ‘Ben, hanımlarla musâfaha etmem. Yalnız, Allâhü Teâlâ’nın onlar üzerine yüklediği hükümlere dâir onlardan bîat alırım.’ buyurdular.”
Yine demiştir ki: “Bir gün Resûlullah Efendimiz’in (s.a.v.), akşam namazını bizim mescidimizde kıldığını gördüm. Hemen evime gidip kemikli et yemeği ve ekmek hazırladım ve namazdan sonra, ‘Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallâh, buyurun yiyin.’ diyerek ikram ettim.
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem yanında bulunan Ashâbına ‘Besmele ile yiyiniz.’ buyurdular. Hep beraber yediler. Toplam kırk kişi idiler. Nefsim kudretinde olan Allâh’a yemin ederim ki ben (Resûlullâh’ın bereketiyle) bazı kemiklerin sıyrılmadığını ve ekmeğin de hiç eksilmediğini gördüm. Daha sonra Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem yanımdaki bir deri kırbadan da su içtiler. Ben o kırbayı aldım bir kenara kaldırıp sakladım. Biz o kırbadan, şifâ bulması için, hastalara su içirirdik. Ara sıra, bereket umarak kendimiz de ondan içerdik.”