Uzun zamandır kişisel sosyal medya hesaplarımı kapatmıştım ama dayanamadım geri döndüm. İyi ki de dönmüşüm ki benim gibi blog yazan birilerinin beslendiği kaynaklardan biri sosyal medya. Mesela ben sosyal medyaya dönmeseydim bu yazıyı yazmama vesile olan kayınpederimin aşağıdaki paylaşımını nereden görecektim ki?
[Bağlantıyı görmek için giriş yapın]
Gerçekten de tam da “taşı gediğine koymuş” dedirten bir söz olmamış mı?
“Köpeğini evinde besleyip babasını huzurevine koyana, ‘hayvansever’ değil ‘hayvan’ denir.”
Çok hoşuma gitti bu söz be! Eskilerin kibâr-ı kelâm dediklerinin günümüz versiyonu olsa gerek. İlk paylaşımı yapan kişi de keşke Türkçe yazım kurallarına dikkat etseydi daha iyi olurdu ama neyse onu da biz yapalım da eğer birileri bu sözü paylaşmaya devam ederse bizim yaptığımız dönsün sosyal medyalarda.
[Bağlantıyı görmek için giriş yapın]
Köpeklerle bizim başımız dertte oturduğumuz mahallede. Biraz ücra bir mahallede oturduğumuz için Eskişehir Tepebaşı Belediyesi şehir merkezinden topladığı köpekleri bizim mahalleye bırakıyor. Birkaç sözde hayvansever de bu köpekleri, çiğ etle besleyince köpekler saldırgan bir canavara dönüşüyor. Geldiğimizden beri birkaç defa bu köpeklerin çocuklara ve büyüklere saldırdığını ve yaraladığını duyduk. Belediyeye şikayet ettik ama bir sonuç alamadık.
Eşim ve çocuklarım hayvanlardan korkuyorlar fıtratları gereği. Dolayısıyla sokağa çıkmaya korkar hâle geldiler neredeyse. Kediden, köpekten korkan insanlar da hayvan sevgisi taşır içlerinde. Onlara sanki hayvanlara kötü davranıyormuşçasına tepki göstermek de doğru değil. Hayvanların da yaşam haklarının olduğunun farkındayız ancak Türkiye'de son yıllarda artan başıboş köpek sorununu da es geçmek olmaz. Yetkililerin bir an önce bir şeyler yapması lâzım. Köpek barınakları vs. de hem sayı olarak yetersiz hem de uygun koşullar sağlanmıyor hayvanlar için.
Yine nereden girdik, nereden çıktık. Demek ki neymiş; anne - babamızın hayır duâsını almaya çalışacakmışız, onları huzurevine bırakmayacakmışız, hayvan dostlarımız için daha iyi şartlar oluşturulmasını destekleyecekmişiz, hayvansever olurken bir yandan da insansever de olmayı deneyecekmişiz.
Bir de mutlu, huzurlu bir Pazar günü geçirecekmişiz dostlarımızla, ailemizle…