[Bağlantıyı görmek için giriş yapın]
1453 yılında, İstanbul’un fethi sırasında, Bizans İmparatoru XI. Konstantinos’un kaderi tarihin belirsizliklerinden biri olarak karşımıza çıkar. İmparator, Osmanlı İmparatorluğu’nun genç ve kararlı sultanı II. Mehmet’in ordularına karşı son bir savunma gerçekleştirmiş, Bizans’ın düşüşüne kadar şehri cesurca savunmuştur. Ancak fethin ardından XI. Konstantinos’un cesedine ulaşılamamış, onun savaş sırasında öldüğü ve tanınmamak için imparatorluk giysisini çıkardığı söylenmiştir. Peki ya XI. Konstantinos canlı yakalansaydı? Sultan II. Mehmet ona nasıl davranırdı?
Sultan II. Mehmet’in Stratejik Zihniyeti
Fatih Sultan Mehmet, askeri dehası kadar diplomatik zekasıyla da bilinir. Genç yaşta imparatorluk tahtına oturan bu sultan, sadece askeri başarılarla değil, aynı zamanda akıllı siyasi hamlelerle de Osmanlı İmparatorluğu’nu güçlendirdi. Bu bağlamda, II. Mehmet’in Bizans İmparatoru’nu canlı yakalaması durumunda onun stratejik bir figür olarak kullanabileceği düşünülür.
Sultan, Bizans İmparatorluğu’nun son temsilcisi olan Konstantinos’u canlı ele geçirseydi, onu olasılıkla bir sembol olarak kullanırdı. Sultan Mehmet, Bizans halkının gönlünü kazanmak ve Osmanlı egemenliğini daha kabul edilebilir kılmak için imparatoru halka karşı kullanabilir, onun teslim olmasını sağlamayı ve böylece daha az kan dökülmesini amaçlayabilirdi. Bu tür bir hareket, fethin sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda kültürel ve siyasi bir zafer olmasını sağlayabilirdi.
Merhamet mi, Ceza mı?
Sultan II. Mehmet, tarihi kaynaklara göre genellikle merhametli ve pragmatik bir hükümdar olarak tanımlanır. Örneğin, İstanbul’un fethinden sonra şehirdeki sivil halka karşı gösterdiği nispeten hoşgörülü tavır, onun yönetim anlayışını yansıtır. Konstantinos’un canlı yakalanması durumunda ona karşı göstereceği tavır, büyük ihtimalle bu pragmatik ve politik yaklaşımın bir devamı olurdu.
Mehmet’in imparatoru öldürmek yerine ondan fayda sağlama yolunu tercih etmesi muhtemeldir. Bu fayda, Konstantinos’u Osmanlı İmparatorluğu’nun bir temsilcisi yaparak veya onun aracılığıyla Bizans’ın eski topraklarını kontrol altında tutmayı içeriyor olabilirdi. Nitekim, Sultan Mehmet fetihten sonra Bizans soylularının ve kilise liderlerinin bazılarına görevler vermiş ve şehirdeki düzeni sağlamak için onları kullanmıştır.
Konstantinos’un Akıbeti: Tarihin Belirsizliği
Tarihi kaynaklar XI. Konstantinos’un son anlarına dair kesin bir bilgi verememektedir. Bazı rivayetlere göre, o son ana kadar askerleriyle birlikte savaşmış ve düşman saflarında ölmüştür. Ancak canlı yakalansaydı, Sultan II. Mehmet’in onu ölümle cezalandırmak yerine, Bizans halkı ve Avrupa üzerindeki etkisini kullanarak Osmanlı’ya fayda sağlamaya çalışacağı kuvvetle muhtemeldir.
Sonuç olarak, II. Mehmet’in akıllı ve uzun vadeli düşünen bir stratejist olduğu göz önüne alındığında, Konstantinos’un canlı yakalanması, tarihin farklı bir seyir izlemesine yol açabilirdi. Belki de imparatorluk tarihine son vermek yerine, Konstantinos Osmanlı egemenliği altında Bizans mirasının bir sembolü olarak yaşamaya devam edebilirdi. Bu durumda İstanbul, sadece bir Osmanlı şehri değil, aynı zamanda iki imparatorluğun kesiştiği bir medeniyet merkezi olarak daha da güçlü bir simge haline gelirdi.